top of page

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

pexels-tara-winstead-8378752.jpg

 

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocukluk başlangıçlı olmakla birlikte erişkin hayatında da etkilerinin devam ettiği nörogelişimsel bir bozukluktur. Çocuklarda genellikle okulun başlangıcıyla birlikte daha net kurallara uymada güçlük, dikkat süresinde yaşıtlarına göre belirgin azlık, yönergeleri alma ve sürdürmede zorluk gibi belirtilerle karşılaşılır. Bu belirtiler çocuğun “mizacına” veya “zor çocuk” olmasına bağlanabilir ve tanı ve tedavi gecikebilir. Bununla birlikte son yıllarda hem hekimler arasında hem de toplumda bozukluğun bilinirliğinin artması alan profesyonellerine okul ya da aile aracılığıyla yapılan yönlendirmeleri de arttırmıştır.  Bununla birlikte halen dürtüsellik ve hiperaktivitenin ön planda olduğu tablolar daha kolay tanı alabilirken, sadece dikkat eksikliği ile belirti veren durumlarda tanı gecikebilmektedir.

 

Çocukluk döneminde hareketlilik, sırasında oturamama, ders başarısında düşüklük, bir yardım olmadan yönergeleri kendi başına izleyememe, çabuk sıkılma, kurallara ve sınırlara uymada güçlük gibi birçok belirtiyle başlayabilen bozukluk ergenlik döneminde kendini daha farklı belirtilerle gösterebilir. Örneğin ergenlik döneminin özellikleriyle de birleştiğinde riskli davranışlar artabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan ergenlerin olmayanlara kıyasla kendilerini zora sokabilecek riskli durumlara daha yatkın oldukları da bilinmektedir.

 

Yetişkinlik döneminde aşırı hareketlilik genellikle azalmış olmakla birlikte geç kalma, kötü zaman yönetimi, karmaşık görevleri sıralayamama ve organize edememe, iş yerinde verimsizlik, sık iş değiştirme, stresle baş edememe, evlilikte sorunlar gibi birçok zorluğa yol açmaya devam edebilir.  Aynı zamanda kaygı bozukluğu, duygu durum bozuklukları, alkol-madde kullanım bozuklukları gibi birçok başka bozuklukla bir arada bulunabilir; bu da hem dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tanı almasını güçleştirebilir, hem de kişinin yaşam kalitesini daha olumsuz etkileyebilir.

 

Tedavi

 

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilgili yapılan birçok çalışma bozukluğun nörobiyolojik temelini göstermiştir. Bu nedenle hem ilaç tedavisi hem de eş tanıların değerlendirilmesi önceliklidir. Sizin için hangi ilacın uygun olduğu ve tedavinin nasıl sürmesi gerektiğine psikiyatri uzmanınız değerlendirmesinin sonunda karar verecektir. Daha sonra kişinin yaşadığı zorluk alanları göz önüne alınarak ek bir danışmanlık süreci başlatılabilir.  

 

Sonuç olarak; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sadece çocukluk dönemini değil tüm erişkin hayatını etkileyebilecek potansiyele sahip bir bozukluktur. Erişkinlik döneminde birçok yaşam stresörü, eş tanıyla bir araya geldiğinde tanınması daha da güçleşebilir. Kendinizde veya yakınınızda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olduğunu düşünmeniz halinde bir psikiyatri uzmanına başvurmanız hem değerlendirmenin yapılabilmesi, hem de tedavinin düzenlenerek bozukluğun yaşamınıza etkisinin en aza indirilebilmesi için gereklidir.  

bottom of page