Psikoterapi duygusal güçlükler ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan tedavi araçlarındandır. Bireysel psikoterapide terapistle birlikte danışan günlük hayat sorunlarından travmaya, geniş bir yelpazede çalışabilirler. Terapistinizin eğitimi, sizin terapiden beklentileriniz ve belirtilerinizin, zorluklarınızın niteliği uygulanacak terapi yöntemini belirler. 

 

Psikoterapiye kimler uygundur?

 

Keyifsizlik, kaygı gibi psikiyatrik belirtilere sahip kimselerin yanı sıra, kendini daha iyi tanımak, daha etkin baş etme yöntemleri geliştirmek isteyen kimseler de psikoterapi süreci için uygun adaylardır. Sadece yaşadığınız kriz sürecini daha kolay atlatmak için, bir kayıp sürecinin ardından, belirtilerinizde daha kolay baş edebilmek için, kişiler arası ilişkilerde yaşadığınız zorlukları aşabilmek için ya da travmalarınızın gününüzü etkileyen etkilerinden kurtulabilmek/ etkisini azaltabilmek için bireysel psikoterapi sürecine başlayabilirsiniz.

 

Psikoterapi süreci nasıl ilerler?

 

Psikoterapi genel olarak değerlendirme görüşmesi ile başlayıp haftalık seanslar şeklinde ilerler. Uygulanan terapi yöntemine ve tedavi hedeflerine göre süresi ve sıklığı değişebilir. Kısa süreli (birkaç seans) psikoterapi yöntemleri olmakla birlikte uzun süreli psikoterapilerde aylar ve hatta yıllardan söz edilebilir. Terapi sürecine girdiğinizde sizin de danışan olarak aktif rol almanız beklenecektir. Özellikle terapide sürekliliğin olması, önceliklendirme terapi sürecinin başarısı için önem taşır.  

 

İlaç mı, terapi mi?

 

Bu, kesin bir doğru yanıtı bulunmayan bir sorudur. Bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşüp durumunuz için değerlendirilmelisiniz. Bu değerlendirme sonucunda sadece psikoterapi süreci ile ilerleyebilir, ya da ilaç ve psikoterapi sürecini beraber sürdürebilirsiniz. Yani aslında terapi ya da ilaç arasında bir tercih yapmak durumunda değilsiniz.

 

Psikoterapi sürecinden nasıl daha fazla kazanım elde edebilirsiniz?

 

Terapi süreci danışanın aktif olarak bulunduğu bir süreçtir. Bu nedenle öncelikle terapistinize karşı dürüst olmanız beklenir. Unutmayın ki terapide söylenen her şey terapistinizle sizin aranızda kalacaktır.  Terapi sürecinin her zaman çok kolay olmayacağı, zaman zaman üzülebileceğinizi, öfkelenebileceğinizi, kafanızın karışabileceğini, bazı seanslardan sonra da kendinizi çok daha net ve huzurlu hissedebileceğinizi unutmamalısınız. Terapi sürecine bunları kabul ederek başlamak, sonraki süreçte sürekliliği sağlayabilmek açısından da önemlidir. Terapi ya da terapistinizle ilgili herhangi bir sorun ya da şüphe yaşıyorsanız bunu terapistinizle açıklıkla paylaşmanız halinde hem sorunu konuşabilir hem de güvenli bir ortamda hislerinizi ve zorluklarınızı konuşarak başka alanlardaki değişimlere kapı açabilirsiniz.

 

Psikoterapist seçerken nelere dikkat etmeliyim?

Öncelikle psikoterapi için başvurduğunuz kimsenin psikoterapi yapmaya yetkin olup olmadığını inceleyin. Gerekirse beraber ilerlemek istediğiniz uzmanınıza bunu açıklıkla sormalısınız. Terapötik ittifak  psikoterapinin başarısı için çok önemlidir. Terapi sürecinde bunun dalgalanması normal olmakla birlikte bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız bunu terapistinizle açık olarak konuşabilmelisiniz. Bunların yanı sıra psikoterapistlerin kendi bireysel terapilerini bitirmiş ya da sürdürüyor olmaları önerilmektedir. 

 

Unutmayın, psikoterapi uzun zamandır etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bir tedavi yöntemidir. Bununla birlikte her tedavi gibi eğitimini almamış ya da nitelikleri bulunmayan kimseler tarafından yapıldığında da yarardan çok yan etkilere yol açabilir. Bu sebeple bu kırılgan alanda yetkili ve güvendiğiniz kimselerle çalışmak dikkat edeceğiniz en önemli şey olmalı.